Nasıl başarmak istiyoruz?
2012’de İnovasyon fuarında izlediğimiz Teknoloji ve Tasarım Dersi öğrencilerinin projelerindeki akıl ve sezgi yansımaları çok dikkat çekiciydi. Öğretmenlerinden bu öğrencilerin diğer derslerinde de başarılı olduklarını öğrenmek daha da ufuk açıcı oldu. Kendi sorularını sorarak öğrenmenin, anlamayı kolaylaştırıp düşünme becerilerini geliştirdiğini de ortaya koymaktaydı!..
Teknoloji ve Tasarım dersine hayat veren düşüncenin, yani öğrencinin “merakını uyandırıp kendi sorularını sorarak’’ öğrenmesi ve yaratıcı düşünmesi, diğer derslerde de uygulanabilir, sorgulamaya açık eğitim sistemine geçiş kolaylaştırılabilirdi. O yıllarda niçin uygulanmıyor sorusunun cevabı, ‘her ders sorgulanamaz’ anlayışında saklıydı.
ADE kısır döngüsünün kırılması ile türev sorunların aşılması önünde, her dersin sorgulamayla işlenemeyeceği, müfredatı yetiştirme ve eleme sınavlarında başarılı öğrenci için çok bilgi yükleme gibi hedefler zarar görür varsayımı yatıyordu.
2013 Yılında İzmit’te bir K-12 Kolejinde bütün branş öğretmenlerinden, mezunlardan, sanayiden ve medyadan katılımcılarla oluşan 45 kişilik bir grupla yapılan bir tam günlük Beyaz Nokta Soruları® çalıştayında oluşan kanaate göre, öğretmen eğer soru sordurarak ders işleme donanımına sahip olursa, sorgulayıcı eğitime geçişin önündeki varsayımsal türev sorunların tümü ortadan kalkabilecekti.
Ortam iyileştirici Tohum Fikirler ve Tohum Uygulama Araçlarından yararlanıldı; yararlanılmaya devam ediliyor.
Son gelişmelerle öğretmenlerimiz Soru Oluşturma Tekniği-SOT’ni edinmeleri halinde hem kendi işleri kolaylaşabiliyor hem de kendi sorusunu sorarak öğrenen nesiller yetiştirmelerinin önü açılmış oluyor.